İslam’da davetlere icabet etmek sünnettir. Ancak, ev sahibinin kazancının helal olup olmadığına dikkat edilmelidir. Eğer davet eden kişinin kazancının çoğu helal ise, ikramı kabul etmek caizdir. Kazancının çoğunun haram olduğu biliniyorsa, ikram edilen şeyin helal olduğu kesin olarak bilinmedikçe kabul edilmemelidir. Öte yandan, malının çoğunun haram olduğu bilinse de, ikram edilen şeyin helal olduğunu söylemesi veya bilinmesi durumunda, bu ikram kabul edilebilir (Fetava-yı Hindiyye, 5/343).

Bir kişinin malının helal mi haram mı olduğunun bilinmediği durumlarda, hüsnüzan edilerek onun helal yolla kazandığı varsayılabilir ve ikramı kabul edilebilir. Ancak, ikramı veya hediyesi kabul edilmediği takdirde, kişinin kırılacağı ve insanî ilişkilerin zarar göreceği düşünülüyorsa, bu durumda ikramı kabul etmek yerine, ikramın bedeli kadar bir hediye vererek durumu telafi etmek en uygun yoldur (Bezzâziye, 6/360). Ayrıca, davet edilen yerde haram unsurların bulunmaması gerektiği unutulmamalıdır. İçki veya başka haram şeylerin bulunduğu bir davete katılmak uygun değildir. Ancak, davet sahibine bu durum önceden bildirilerek, hassasiyetlerin anlaşılması sağlanabilir. Eğer bu mümkün değilse, besmele çekerek en mahzursuz yiyeceklerden durumu idare edecek kadar yenmelidir.

Etiketler:

, ,