Hanefî mezhebinde, iki namazı bir vakitte kılmak (cem’) yalnızca Arafat ve Müzdelife’de yapılabilir. Arafat’ta öğle ile ikindi namazları öğle vaktinde (cem-i takdim), Müzdelife’de ise akşam ile yatsı namazları yatsı vaktinde (cem-i tehir) kılınır. Bu iki durum dışında Hanefî mezhebinde namazların cem’ edilmesi yoktur. Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) bazı hallerde cem’ ederek kıldığı namazlar, Hanefîler tarafından sûri cem’ olarak kabul edilir; bu durumda namazlar her birinin vakti içerisinde kılınmıştır.
Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerinde ise, cem’ çeşitli durumlarda yapılabilir. Sefer (yolculuk), kötü hava koşulları (yağmur, çamur, kar) ve hastalık gibi durumlar cem’ için geçerli sebepler arasında yer alır. Bu mezheplere göre, cem-i takdim (erken kılma) ve cem-i tehir (geç kılma) yapılabilir.
Cem’ uygulamasında yalnızca öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazları birleştirilebilir. Sabah namazı hiçbir şekilde cem’ edilmez. Cem-i takdim yapılacaksa, öğle namazına başlarken cem’e niyet edilmeli, cem-i tehirde ise birinci namazın vakti içerisinde niyet edilmelidir. Ayrıca, namazlar sırasıyla kılınmalıdır; örneğin, öğle ile ikindi cem’ edildiğinde önce öğle, sonra ikindi kılınmalıdır. Akşam ile yatsının cem’inde, vitir namazı yatsı namazından sonra kılınır.