Firmaların “helâl” etiketi altında ürün sunduğunda, öncelikle bu konuda güvenilir olup olmadıklarına dikkat etmek ve İslami usullere göre hareket ettiklerinden emin olmak gerekir. Dini hassasiyetleri olan bazı markalar, “Biz bu konulara dikkat ediyoruz, rahatlıkla yiyebilirsiniz” demekle beraber, tüketicilerin bu beyanlara körü körüne güvenmeden gerekli araştırmayı yapmaları önemlidir. İslam’da şüpheli durumlardan sakınmak, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) “Helâl bellidir, haram bellidir; fakat bu ikisinin arasında birtakım şüpheli şeyler vardır ki, insanların çoğu bunu bilmezler. Kim şüphelerden sakınırsa dinini ve ırzını korumuş olur” (Buhârî, “Îmân”, 39) hadisiyle teşvik edilmiştir. 

Bazı firmalar, ürünlerini helâl olarak tanıtsa da, örneğin besmele yerine salâvat getirmek veya bir kez besmele çekip gün boyu kesim yapmak gibi şerîate uygun olmayan yöntemlerle çalışıyor olabilirler. Bu durumda ürün, dini kurallara göre helâl kabul edilmez. Müslümanlar bu konularda dikkatli olmalı, güvendikleri markalardan alışveriş yapmalı ve şüphe hissettiklerinde alternatif ve şüphesiz seçenekleri tercih etmelidirler. Aynı zamanda, suizan, gıybet ve dedikodudan sakınmak da İslami bir sorumluluktur. Firmaların beyanlarını eleştirirken veya değerlendirme yaparken bu hassasiyetin korunması, İslami ahlakın bir gereğidir. Sonuç olarak, hem şüpheli ürünlerden kaçınmak hem de bu süreçte ahlaki sorumluluklara riayet etmek önemlidir.