Gıdalarda cırcır böceği tozunun kullanılması konusu, İslam fıkhı açısından değerlendirilirken haşerat kategorisine giren böceklerin durumu göz önünde bulundurulur. Hanefî, Şafiî ve Hanbelî mezhepleri, çekirge gibi helâl olduğuna dair hakkında açık bir hüküm bulunmadıkça, sinek, karınca, arı, örümcek, hamam böceği ve akrep gibi haşerat sınıfına giren bütün hayvanların gıda olarak kullanılmasının haram olduğunu belirtmişlerdir (Nevevî, el-Mecmu’, 9/16; Serahsî, el-Mebsût, 11/220; İbn Müflih, el-Mübdi’ şerhu’l-Mukni’, 9/173; Vehbe Zühayli, el-Fıkhu’l-İslâmî, 4/146). Bu görüşe göre, haşeratın bir kısmı zehirli olmasının yanı sıra, nefislerin kendisinden tiksinti duyduğu habâis sınıfına girmektedir ve bu tür yiyecekler Araf suresinin 157. ayetiyle haram kılınmıştır.
Öte yandan, İmam Malik, İbn Ebi Leyla ve Evzaî gibi bazı fakihler, zararlı olmadığı sürece haşeratın yenilmesinin caiz olduğunu savunmuşlardır. Ancak İmam Malik’in bu konuda mekruh görüşte olduğu da rivayet edilmiştir. Malikî mezhebine göre, haşeratın helâl olabilmesi için tezkiye şarttır; kanı olmayan hayvanların tezkiyesi çekirge gibi yapılırken, kanı olanların tezkiyesi boğazlamak suretiyle gerçekleştirilir. Çoğunluk görüşüne göre, arı, karınca, cırcır böceği, sinek, gübre böceği, örümcek, akrep, ipek böceği ve kelebek gibi canlılar habis sayıldığından, bunların kendileri ve bunlardan üretilen ürünlerin tüketilmesi helal değildir. Bu nedenle, İslam alimlerinin çoğunluğuna göre böceklerin ve böcek kaynaklı ürünlerin gıda olarak tüketilmesi mahzurludur. Yeni ihtiyaçlar ve tıbbi gelişmeler ışığında bu konu günümüz İslam uleması tarafından tekrar ele alınabilir; ancak, o zamana kadar zaruret olmadıkça bu tür ürünlerden kaçınmak ihtiyatlı bir yaklaşım olacaktır.